Is it a videotape?

26.12.2010

... Selimciğim: dün gece sinüs ve kosinüs münasebetleri yüzünden
gözüme uyku girmedi.”
Selim: “Daha baştan, ciddiyetten uzaklaştığınızın zapta
geçirilmesini istiyorum. Hangi münasebetten bahsediyorsun?
Sinüsle kosinüs arasındaki münasebetten mi?”
Turgut: “Hayır, onlarla benim aramdaki münasebetten.
Acaba sinüsü mü yoksa kosinüsü mü daha çok seviyorum
diye öyle bir açmaza düştüm ki, sonunda ikisinin de karesini
aldım; gene bir neticeye varamadım. Bir de, ‘Hayatın Koordinatları’
meselesi beni çok yoruyor.”
Selim: “Saçmalıyorsun. Bu meselelerin aslı yok. Beni ve
edebiyatı şüpheye düşürmek için mahsus öyle yapıyorsun.
Fakat ben, her ikisinin müşterek vekili olarak, seni ispata
davet ediyorum.”
Turgut: “Bu davetlerde dişe dokunur bir şey sunamazsın
sen adama. Demek sen aşkı, sinüs kosinüse çok görüyorsun.
Soyut aşk kavramı sende henüz gelişmemiş. Sen ve senin
gibiler, ancak beş elmayla on elmayı toplayabilen basit
insanlarsınız. Elle tutulan şeylerle düşünebilir, elle tutulan
şeyleri sevebilirsiniz yalnız. Siz A ve B’den değil, üç erkek
ve beş kadından anlarsınız ancak.”
Selim: “Bir dakika, sayın başkan; kendinizi aşıyorsunuz.
Beni bu tatsız yere getirip, kendinizi ayrık tutmayı nasıl becerebildiniz?”
Turgut: “Sinüsün de sevebileceğini, ona da insan muamelesi
yapılması gerektiğini yeteri kadar savunabileceğimi hissetmiyorum
artık. Sinüsün entegralinin nasıl alınacağını
birden unuttum; mahçup oldum sinüse gösterdiğim bu ihmalden.
Fakat siz anlayamazsınız bu duyguları. Gene de
‘Hayatın Koordinatları’ hakkında bir açıklama yapmamı
beklersiniz herhalde. Bak Selim! Öldürürüm seni! Bu meseleyi
ilk defa duyduğun halde nasıl şaşırmamış görünürsün?
Beni öldürmek için! Beni kudurtmak için! Nasıl sözlerimi hiç duymamış gibi yaparsın? Kıskançlıktan! Bir de nazariyemi
bilsen, o zaman hasetten kurur, T cetveline dönersin.” ...

Hiç yorum yok: